Buram buram toprak kokar Kasım. Yağmurdan değil kederi, Tırmıktan, kürekten değil. Üzerinde koşan çilli çocuk hiç incitir mi onu? Sarıkızın koca ayakları? Günün daha ilk ışığında, İlk okşayışında güneşin Yaprağını usul usul… Kocaman tekerlekleri ile yolmuştur Uçarı yeşil saçlarını, Öpmeye kıyamazken doya doya… Doya doya sarılmadan bir kez olsun, Kocaman tekerlekleri ve kepçesiyle. Devrilirken öyle boylu boyunca, Siz de görürsünüz, Alaca karganın düşen gözyaşını. Yurdu elinden alınmış bir halk gibi, Ve rüzgarı kesilmiş bir yelken gibi Açar kanatlarını gurbetlere. Yeşil bir zeytin dalı uzat bana… Çocukluğumuz gibi koksun Uçurtmalarımız altında…
|
|
S0033
|